KOROZYON

KOROZYON

Geleneksel anlamda korozyon metal ve alasimlarinin çevreleri ile kimyasal ve elektro kimyasal reaksiyonlari
sonucu bozunmalarini tanimlamak için kullandigimiz deyimdir. Ancak yeni bulgular metal olmayan
malzemelerin ve çevresel kosullardan benzer biçimde etkilendiklerini ortaya koymaktadir. Örnegin, metal ve
alasimlarinin gerilimli korozyonla bozunmalarini tariflemek için kullanilan yöntemler cam, seramik malzemeler,
polimerler ve gelecegin yapi malzemesi olarak kabul edilen bilesik malzemelere basari ile uygulanabilmektedir.
Bu nedenle, korozyon deyimi yapi malzemesi niteligi olan tüm malzemelerin çevrenin etkisi ile bozunmalarini
kapsar biçimde kullanilabiliyor. Dilimizde kesinlikle yerlesmemis olmakla birlikte paslanma deyimini demir ve
demir cinsinden olan malzemelerin (çelik ve dökme demirler) korozyonu, pas deyimini de ayni tür
malzemelerden kaynaklanan korozyon ürünü anlaminda kullanabiliriz
Yukarıda verilen tarife bakılınca olusumunu sağlayan reaksiyonun türüne göre kimyasal ve elektro kimyasal
korozyon olmak üzere iki tür korozyon olayında söz etmek gerekecektir. Kimyasal korozyon metal ve
alasımların gaz ortamlar içindeki oksitlenmesidir (kuru korozyon). Ancak çevremizi dolduran nemli havanın
sonuçladığı korozyon olayı bu tarifin dısındadır. Metal ve alasımların sulu ortamlar içinde bozunmaları ise
elektro kimyasal korozyon olarak adlandırılır (ıslak korozyon). Gerçekte her iki korozyon türünün de elektro
kimyasal mekanizma ile olustuğu bilinmektedir. Ancak temeldeki farksızlığa karsın kimyasal ve elektro
kimyasal korozyon ayrımı yerlesmis bulunmaktadır.
Teknolojik öneme sahip metallerin, birkaç istisna dısında, hemen hemen tümü tabiatta “bilesik” halinde bulunur.
Baska bir deyisle metallerin tabiatın etkisine milyonlarca yıl dayanabilen sekli “bilesik” halidir. Bilesiklerden
“metal” veya “alasımların” üretimi ancak ilave “sermaye - malzeme - enerji - emek ve bilgi” sarfı ile
mümkündür. Üretilen metal ve alasımların ise tekrar kararlı halleri olan “bilesik” haline dönme eğilimleri
yüksektir. Bunun sonucu metalik malzemeler, içinde bulundukları ortamın elamanları ile reaksiyona girerek önce
iyonik hale ve oradan da ortamdaki baska elementlerle “bilesik” haline dönmeğe çalısırlar, yani kimyasal
değisime uğrarlar ve bozunurlar. Sonuçta metal veya alasımın bazı özellikleri (kimyasal - fiziksel - mekanik vb..)
istenmeyen değisikliklere yani “zarara” uğrar. Korozyon hem metal ve alasımın bozunma reaksiyonuna (yani
oksitlenmesine), hem de bu reaksiyonun sebep olduğu zarara verilen addır.
Örneğin demir, yüzeyindeki su filmi içinde çözünmüs havanın oksijeni ile tepkiyerek çözünür. Meydana gelen
demir iyonları ise su ve oksijenin etkisiyle demir hidroksiti olustururlar :
2Fe + 2HO + O2Fe (OH)
Ferrus hidroksidin tekrar oksitlenmesi (üç değerlikli demire) ise bildiğimiz kahverengi pası, hidrate demir oksidi,
verir: FeO . HO. Eğer oksijen, yani oksitleyici madde sınırlı miktarda ise siyah magnetit, FeO, olusur.
Korozyon, genelde, metal için zararlı olarak nitelendirilebilecek bir değisikliktir. Çinko kaplı çelik saçlarda
çinko kaplamanın korozyonu ile alttaki çelik saç korunur; bu olay bir metalin korozyonu ile bazen baska bir
metali korozyondan nasıl koruyabileceğimize örnektir.
 
 
Tolga KARANFİL

İletişim

Tolga Karanfil
Yıldırım / Bursa
İhsaniye / Afyon

+90 546 778 78 35

© 2014 Tüm Hakları Saklıdır.

Ücretsiz web sitesi oluşturun!Webnode